Açıklama
Hayat bir yolculuktur! Çok duyduğunuz, fazlaca asina oldugunuz bir cümle
degil mi? Bir seyi ne kadar çok duyar ya da söylerseniz o kadar etkisi azalır
diye bilinir ama bu cümle bende hâlâ taptaze. Ben hâlâ hayatın tam olarak bir
yolculuktan ibaret oldugunu düsünüyorum. Hatta belki de sırf bu nedenle
yolda olmak, yola çıkmak, yolculuk ve yol kavramları heyecanlanmama vesile
olabiliyor. Seviyorum hâsılı yolu. Hatta biraz daha duygusala baglarsak “Yol
umuttur!” benim gönlümde. Bu sebeple fiziken ya da ruhen yol hâlini
korumaya gayret etmeye çalısırım. Çünkü yolcu olmak, baglanmamayı
gerektirir; hep hazırlıklı olmayı ve vakti zamanı geldiginde aniden kalkıp
gidebilmeye hazır hissetmektir. Yerlesik degilsindir bir kere. Baska bir açıdan
düsünüldügünde kalben göçebe olmaktır aslında yolcu olmak!
Isin sonunda yol nereye varır, bizi nereye götürür; yolculugumuz nerede son
bulur bilemiyorum ama ben umutluyum. Yine bu sebeple ne zaman bir yola
çıksam, ne zaman bir yol görsem, ne ara bir yola baksam; bu gerçekle
yüzlesip bir kez daha aslolana odaklanmaya çalısıyorum. Çok korkuyorum
dogru ama merhamet edenlerin en merhametlisine sıgınıp; içime heyecan
tohumları serpen su cümleyi mırıldanıyorum tekrar tekrar:
“Yollar benim umudumdur!”
Leonida Timuş –
İzi Kalır ve Pencere Kenarı kitaplarından sonra bu kıymetli eseri de hemen sipariş verip heyecanla elime ulaşmasını bekleyeceğim.